Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Drina Köprüsü Kitap Özeti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 292
Yaş : 31
Nerden : İstanbul
Ruh Hali : Drina Köprüsü Kitap Özeti Centil10
Tuttuğu Takım : Drina Köprüsü Kitap Özeti Galatasaray
Rep Gücü : 192
Kayıt tarihi : 16/01/09

Drina Köprüsü Kitap Özeti Empty
MesajKonu: Drina Köprüsü Kitap Özeti   Drina Köprüsü Kitap Özeti EmptyCuma Şub. 27, 2009 9:56 pm

KİTABIN ÖZETİ :

Roman, kahramanımız ile Arne Krıstıansen’in beraber gizlice konuşmalarından sonra bir bot seyahati ile başlar. Arne Krıstıansen çok hassas ve dikkatli bir kişiliğe sahip olduğunu anlatılır. Kahramanımızın romandaki adı David’tir. At yarışları sırasında Boa Sherman adındaki kişinin Ovrerol hipodromundaki gişelerden cebine indirdiği paranın peşine düşen Norveç Jokey Kulübü Soruşturma Sorumlusu Arne’yi anlatmaktadır. Kahramanımız David ise Arne ile ortak çalışmak için Norveç’den gelmiştir. David ve Arne ilk buluşmalarında emniyetli olsun diye bir bot içerisinde buluşmuşlardır. Fakat bir kaza sonucu bot parçalanmış, David üç ya da dört haneli, telefonu bile olmayan bir adaya çıkmıştır. Bir müddet sonra Oslo’ya kaldığı otel olan Grand Otele varmıştır.

Geçirdiği kazayı yetkililere anlattıktan sonra Arne’nin eşine haber vermeye gider. Arne kurtulmuş David’i evde beklemektedir. Arne ile görüştükten sonra David at yarışları derneğinin yolsuzluk yapan başkanını görmeğe gider. Teker teker soruları sorar ve kulübün araştırmalarını derinleştirir. Araştırma parayı yürüten Bob Sherman üzerinde yoğunlaşır. Sherman İngiliz bir jokeydir. David şimdi Oslo’da bulunan Sherman’ın eşini görmeğe gider.

David otelde Sherman’ın eşi ile görüşmeğe başlar. Eşi çok yorgun, yıpranmış ve hamiledir. Asla hırsızlık yapamayacağını ve onu bulması gerektiğini söyler. Bob hakkındaki çeşitli verilen beyanları incelemeğe başlar. Fakat anlayamadığı konu 16.000 Kron Bob için büyük bir meblâğ değildir. Çünkü yılda bu paranın beş katını kazanmaktadır. Bob eşi ile ufak bir kavgadan sonra ortadan kaybolmuştur. David, Bob’un eşi ile ilgili konuşmalarında komünizme ilgi duyup, duymadığı yönünde sorular sorar, fakat sonuç alamaz. David Bob’un eşini İngiltere’ye davet eder ve oradan ayrılır.

David ile Bob tenha bir sokakta buluşup raporlarınıdaki bilgilerini tekrarlarlar. O gün paralar ortalık yerde durmaktadır. Bob parayı alırken orada kimsenin olmaması kuşku vericidir. David klüp başkanı Lars Beltzersen ile tanışır. Bob’un İsveç sınırlarından geçip kurtulması ihtimalini araştırır. Fakat sonuç alamaz. David yarış hipodromundaki araştırmaları derinleştirir. Kasa anahtarı üç kişidedir. Üçüde o gün parayı diğerlerinin kasaya koyduğunu zannetmektedir. Bu arada Bob’un ilerisini düşünmeden çok zengin, rahat, güzel bir yaşama dair hırsları vardır. David Bob’un dostu olup olmadığının araştırır hayır yanıtını alır. David buradaki araştırmalarını bitirir ipuçlarından yola çıkarak Bob’un cesedini arama başlar. Eğer kaçağın hiçbir şekilde izine rastlayamadıysa akla gelen ilk ihtimal onun ölmüş olabileceğidir.

David Bob’un cesedini aramak istemesi çalışma arkadaşlarını rahatsız eder. Çünkü onlar onun parayı çalıp bir yerlerde tadını çıkardığını söylerler. Fakat çalınan para beş torbada kilitli demir paradan oluşmaktadır. Bunları saklayıp kaçırmak 60 Kg. ağırlığındaki bir adam için çok zor olduğu gibi çaldığına dair en ufak bir ip ucuda yoktur. Ortadan kaybolmuş olması kuşkuların hepsini üzerine toplamıştır. Bob hava alanına hiçbir taksi ile gitmemiştir. Yardım edebilecek iki dostuda herhangi bir araca sahip değillerdir. Ayrıca hiç kimse yekününü bilmedikleri yabancı bir para için geleceğini mahfetmez. Şimdi parayı başkasının çaldığı Bob’unda buna şahit olduğunu düşünmeğe başlamıştır. Yöneticiler ise bundan rahatsız olmuşlardır. Bob bu arada öldürülüp, belkide Norveç’in derin sularına atılmıştır. Sonuçta gölün araştırılması teklifinde bulunur. Sabah saat dokuzda taranacaktır. David Arne’nin evine döner ve ihtimalleri düşünür.

Pazartesi sabahı çalışmalar başlar. David gölü izlemeye başlar daire biçiminde, 30 metre çapında ve iki metre derinliğindedir. Dalgıç bu gölü didik didik aramaktadır. Dalgıçlar göle 12 sefer dalmış fakat elleri boş çıkmıştır. David cesedin bu gölde olmasa bile ıslak bir yerde olduğu fikrini ortaya atarken Başkan Beltzersen’in verdiği tepkilerden ortaya çıkmıştır. Bu arada ağlayan bir çocuğun elinde bir el bulduğunu görür. İleride bir tümsek daha vardır bir el daha ortaya çıkmıştır. Brandanın altı kaldırıldığında bir ceset ve çanta çıkmıştır. Fakat ceset tanınmayacak haldedir. Cesedi görevlilere teslim eder. Eşinede olaydan haberdar edip, birlikte İngiltere’ye dönerler.

Salı sabahı artık çalışma odasındadır. O yokken işlerin yolunda gitmesine sevinmiştir. Uluslar arası bir araştırma komisyonu ile At Yarışları Enterpolü konusunda tartışarak eve döner. Geceyarısı Bob’un eşi Emma’nın iki kişi tarafından saldırıya uğradığı haberi gelir. David hemen Emma’nın evine gider. Saldırganlar Norveçli'dir. Evi didik didik etmiş etrafı dağıtmış ve Emma’ya Büyük çapta zarar vermiş çocuğunu kaybetmesine sebep olmuşlardır. Anlaşıldığı üzere Bob’la ilgili evrakları aramışlardır. David o geceyi Emma’nın evinde geçirir. Emma’nın dedesi Saldırganları gördüğü için teşhis amacıyla Norveç’e gider. Orada iki gün kalır yorgun bir şekilde döner. Cinayet çözülememiş her iki ülkenin poliside yerinde saymaktadır. Bügün Bob’un cenaze töreni vardır. Emma cenazeden önce saldırganların eşgali hakkında bilgi verir. Ayrıca Bob’un kahverengi bir zarf içerisinde pornografik fotoğrafların olduğunu hatırlar. David saldırganların izini sürmeğe başlar.

David ertesi gün İngiliz jokey “Rinty Ranger”ile fotoğraflar hakkında konuşur. Akşam ise klüp başkanı Beltzersen’i evinden arar hiçbir ilerleme olmadığını öğrenir ve resimlerden başkana bahseder. Daha sonra bıçaklı bir kişi tarafından saldırıya uğrar yaralanmış bir şekilde kurtulur. Doktor komşusu tarafından tedavi edilir. Büyük bir tehlike atlatmıştır.

David saldırganın düşürdüğü bıçağı titiz bir şekilde alıp araştırma yapmak için 11.25 uçağı ile Norveç’e gider. Hipodroma giderek cinayet araştırması yapması başta başkan olmak üzere Arne hariç hiç kimse tarafından memnun karşılanmaz. David artık bütün ihtimalleri kafasından geçirerek Bob’un yakın arkadaşlarını sorguya çekmeğe başlar. Arkadaşlarından biri fotoğraflarla dolu zarfı bir veya iki defa gördüğünü söyler. David hipodromda küçük ayrıntıları gözden geçirmeğe başlar. Bob parayı almadan önce bir soru sorduğu ve bu sorunun ne olduğunu bulmaya çalışır. Bu arada otopsi raporu gelir. Aynı yerlere isabet eden darbelerden ölmüş olduğunu raporu inceleyerek anlar. Cesedin üzerinde çalınan paradan hiçbir iz yoktur.

Ertesi gün David bıçağı polise götürür, bıçağın eline nasıl geçtiğini anlatır. Güvenilir bir şoför bulup, emniyet binasını terkeder. David genelde pornografik fotoğrafları şantaj amaçlı kullanıldığını düşünerek petrol kralı ile buluşarak resimler hakkında sorular sorar ve sonuç alamadan otele geri döner.

David otelde kaldığı odayı tedbir olsun diye değiştirir. Bu arada saldırganların ne aradığını düşünür Arne ile bazı soruların cevabını arar. David şoförü ile birlikte hipodroma gider. Cesedin bulunduğu gün Bob’un eğerinin kaybolduğunu tespit eder. Fakat bundan adamakıllı bir sonuç çıkmaz.

David araştırmalarının devamlı boşa çıkmasına rağmen yılmadan araştırmalarını derinleştirmeğe devam eder .Kafasındaki verileri toplayarak hedefe iyice yaklaşmıştır. Bu yüzden tehlike onun için aşikardır. David Bob’un zarftan bir şeyler çıkardığını Emma’dan öğrenir. Evi aradığında bir çantanın içinde anahtar bulur.

David Bob’la aynı uçakta seyahat eden İngiliz at bahisçilerine onu sorar. Onlarda uçaktan indikten sonra Osla’ya aynı takside beraber geldiklerini söylerler .David havaalanında C14 numaralı dolabı bulur. Dolapta bulduğu kağıtta şifreli yazılar olduğunu düşünür. Kağıt bir maden sondaj sonucu diyagramıdır.B kağıt milyon dolarlara bedeldir. Ve hangi şirketin işine yaradığını tespit etmiştir.

David Emma’nın evine gidip, öğrendiği bilgilerden onu haberdar ettikten sonra ilk uçakla Oslo’ya gidip, petrol şirketinin borsadaki durumunun çok çok iyi olduğunu öğrenir.Daha sonra bilgileri Arne ile paylaşarak durum değerlendirmesi yapar.

David aradığı sonuca bir türü varamaz anahtarı bulduğu yere geri koyar. Artık hipotezler kurma zamanıdır. Arne ile geçirdiği ilk kazayı düşünür ciddi anlamda Arne’den şüphelenmeğe başlar.

David anahtardan başka bulunması gereken bir belgenin olması gerektiğine karar verir. Sandvik adında bir kişinin ona yardım edeceğini öğrenir fakat bulamaz.Bu arada Arne arabasıyla birlikte kaçmıştır. Per Bjon adında birisi cinayetten tutuklanmıştır. David ve polis müdürü onu sorgular ve hapse gönderilir.

David, Sandvik’in izini bulmuştur. Arne ile birlikte kaçtığını düşünmektedir. Sandvik’i dağ evinde bulur fakat ona esir düşer. Sandvik’in babasının adamlarının Arne’yi öldürdüğünü öğrenir. Bob zarfı getirdiğini Sandvik’e anlatmıştır.Ve David onu konuşturmayı başarır ve babasının adamlarının Bob’u nasıl öldürdüğünü anlatır.

David katili bulmuştur. Sandvik’i Finseli köylülere teslim ederek tekrar Sandvik’in kaldığı eve gider. Ona saldıran adamların cesetlerini bularak yetkililere teslim eder. David kendi kendine düşünerek “Benim Hain dostum” der.

Bazen en yakınımızdaki insanlar size dost görünerek hedef saptırırlar. Bunu anlamak zor ve zaman alıcıdır.

Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.

DRİNA KÖPRÜSÜ



Drina Köprüsü: Yazarın balkanlarda kitabın yazıldığı 20 nci yüzyılın ortalarından 350 yıl öncesine kadar olan olayları ve balkan insanın yaşantısını ve kozmopolitliğini yapılan bir köprü üzerinde anlatan bir romandır. “Drina Köprüsü” bir romandan ziyade bir tarih kitabı gibi olayları sosyal yönleriyle de içeren bir kitap olarak göze çarpıyor.

Drina köprüsünü 3 kısma ayırırsak, 1 nci kısım köprünün yapılışı, 2 nci kısım köprünün yapımından müslüman idarenin yani Osmanlı hakimiyetinin son bulmasına kadar olan bölüm, son kısmı ise Osmanlı idaresinin son bulması ve Avusturya-Macaristan imparatorluğu idaresi ve bu idareye karşı ayaklanmalar ve yerli halkın sıkıntıları, bu arada yaşanan değişim ve milliyetçilik akımları olarak özetleyebiliriz.

Balkanlarda yaşanan bu hızlı tarihi değişimleri konu edinen kitap bu değerli tarihi bilgilerin yanı sıra yöre halkının sıradan insanlarının sade fakat iz bırakan hayatlarını da bölümler halinde işlemektedir.

Devşirme olan Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa Balkan kökenli olduğundan geldiği yer olan Bosna-Hersek’e ölümsüz bir eser bırakmak niyeti ile Drina nehri üzerine bir köprü yaptırmak ister. Yerli halkın ilk başta ne olduğunu anlayamadığı, inşaatın uzaması ve baskılarla belli bir noktadan sonra yılgınlık gelip köprünün tamamlanmasını istememesi iyi ve kötü yönetimin arka arkaya gelmesi ilk bölümün konusudur. Köprünün yapılması sırasında her bölümde olduğu gibi tarihe ışık tutan yerli halkın yaşantısı aralara serpiştirilmiş olarak bulunmaktadır. Köprünün baştan itibaren yapılışına pek hoş bakmayan yerli halk köprü bittiğinde o zaman için olağanüstü olan bu eser karşısında hayranlığını gizlememiş ve köprünün yapılışına çok sevinmiştir.

Drina köprüsünün bitmesi ile kasaba, çevre yerleşim yerleri arasında önem kazanmaya başlamış ve içine kapanık olan kasaba ticareti köprü sayesinde canlanarak önemli gelişmeler olmaya başladı. 2 nci bölüm Osmanlı hakimiyetinin balkanlarda zayıflaması ile son bulmakta ve köprünün giderek artan önemi ile değişen koşulları anlatmaktadır.

3 ncü bölümde ise Osmanlının iyice zayıflamasıyla Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun fazla zorlanmadan Balkanlarda egemenlik kurmasıyla başlamaktadır. Yerli halk (hıristiyan ve müslümanı ile) uzun süre Osmanlı idaresine alışmış iken bu yeni idare başta çekingenlikle karşılanmıştır. Fakat bir süre sonra yeni idareye alışıp yeni hayat biçimini benimsemişlerdir. Gelişen hayat koşulları, ticaretin ilerlemesi Avrupa'nın belirli sahalarda Osmanlının önüne geçmesi ile dünyada pek çok şey değişmiş ve kasabada bu değişik hayat tarzına alışmıştır. Fakat belki bir süre sonra yeni medeniyetin kötü yanları ortaya çıkmaya başlamıştır. Ekonominin de bir süre sonra kötüye gitmeye başlaması, milliyetçi akımlarının ilerlemesi; Sırpları bağımsızlık için isyanlar çıkarmaya teşvik etmektedir. Küçük çaplı isyanlar yavaş yavaş büyür ve balkanların her yerinde kanlı mücadeleler başlar. Gittikçe kötüye giden koşullar sonunda her şey iyi olacak diye umut belirdiği anda Avrupa da siyasi cinayetler sonucu 1 nci Dünya savaşı patlak verir. Drina nehri üzerine yapıldığı tarihten itibaren kasaba ile birleşen köprü acımasız savaşta yıkılarak balkan tarihindeki yerine son noktasını koyar.

İster müslüman olsun, ister hıristiyan, ister yahudi, insanlar yaşadıkları yerde bir kültür birliği, deyim yerinde ise bir kader birliği oluşturarak birlikte acıları ve mutlulukları yaşamakta değişim karşısında birbirlerinden çok farklı olmayan biçimlerde etkilenmektedirler. Bu romanda farklı dinlerden olan bu insanların tarihsel süreç içinde özel yaşantıları ile toplumun genel durumu usta bir şekilde tarihi bir köprünün hikayesi etrafında birleştirilerek anlatılmış ve balkan tarihine değişik bir şekilde ışık tutulmuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://frmportal.eniyiforum.net
 
Drina Köprüsü Kitap Özeti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kaşağı Kitap özeti
» Nutuk(Kitap Özeti)
» Acımak kitap özeti
» Don Kişot Kitap Özeti
» Simyacı Kitap Özeti

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğitim :: Kitap Özetleri-
Buraya geçin: